Cebel-i Rahme ve Mescid-i Sahrât
Cebel-i Rahme: Arafat Ovası’nın kuzey tarafında, halk arasında “Arafat Dağı” olarak bilinen granit taşlarından oluşmuş tepedir. Âdem Aleyhisselam’ın, yeryüzüne inişinin yüzüncü senesi, Kâbe’nin inşasını tamamladıktan sonra Havva Validemizle buluştukları mübarek mevkidir. Peygamberimiz (s.a.v.) arife günü öğle ve ikindiyi Mescid-i Nemre’de kılmış, Cebel-i Rahme’nin eteğinde Mescid-i Sahrat’ın bulunduğu arsaya gelmiş, Arafat vakfesini orada yapmıştır.
Mescid-i Sahrât: Cebel-i Rahme’ye çıkarken sağ tarafta, yarım metre civarında bir duvar ile çevrili, kıble tarafına uzunluğu 13 metre, genişliği 8 metre civarında olan yerdir. Peygamberimiz (s.a.v.) veda hutbesini burada îrad buyurmuşlardır. Peygamberimiz (s.a.v.)’in “Arafat’ın tamamı vakfe yeridir” (Müslim, Hac, 149) hadis-i şerifi gereğince zikredilen Arafat sahasının her yerinde vakfe yapılabilir. Ancak hacılar, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) vakfesini Arafat Vadisi’nin kuzeydoğusunda yer alan 70 metre yüksekliğindeki Cebelü’r Rahme’de Neb’a ve Nübey’a tepeleri arasında bulunan Nâbit tepesi üzerinde yaptığı için aynı yer ve çevresinde bulunmayı arzu ederler. Bundan dolayı bu bölge hacıların izdihamına en çok maruz kalan bir bölge olagelmiş, hacılara hizmet vermek üzere kurulan sosyal tesisler daha çok bu çevrede yoğunluk kazanmıştır.