Cemerât

Cemerât

Hacıların Kurban Bayramı günlerinde Mina’da attıkları küçük taşların her birine ve bu taşların atıldığı üç ayrı yere cemre denir, çoğulu ise Cemerât’tır. Mina tarafından cemreler sırayla şunlardır:

Birinci cemre (küçük şeytan): Şeytanın, Hazreti İbrahim (a.s.)’a üçüncü olarak görünüp taşlandığı yerdir. Bayramın birinci günü, 1. ve 2. şeytana taş atılmaz.

İkinci cemre (orta şeytan): Şeytanın İbrahim (a.s.)’a ikinci olarak görünüp taşlandığı yerdir.

Üçüncü cemre (Cemretü’l Akabe “Büyük Şeytan”): Şeytanın Hazreti İbrahim (a.s.)’a birinci olarak görünüp taşlandığı yerdir. Bayramın birinci günü yalnız büyük şeytan taşlanır, durup biraz dua yapılır.

Birinci cemre ile orta cemre arasında 156,40 m., orta cemre ile Cemretü’l Akabe arasında 116,77 m. mesafe bulunmaktadır. Hz. İbrahim (a.s.)’ın, Kâbe’nin inşasını tamamladıktan sonra Cebrail (a.s.)’ın yol göstermesiyle ilk haccını yaptığı ve oğlu İsmail (a.s.)’ı kurban etmeye götürdüğü sırada kendisini Allah’ın emrini yerine getirmekten alıkoymak isteyen şeytanı bu üç yerde taşladığı hadis kitaplarında yer alır.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de Veda Haccı sırasında bu cemrelere taş atmış ve özellikle bu esnada hac ibadetinin yapılış şeklinin kendisinden öğrenilmesini istemiştir.

Şeytan Taşlama

Sahih hadislerde bu uygulamanın İbrahim (a.s.)’ın sünnetine dayandığı açıkça belirtilir ve sembolik olarak şeytanın taşlandığına vurgu yapılır. “Şeytan Taşlama” diye adlandırılan bu atışlar, Hz. İbrahim (a.s.)’ın şeytanı taşlamasının hatırasını yaşatmakta ve insanları daima günaha sokmaya çalışan şeytana karşı bir tür tepki ve direnmeyi temsil eder. Mina’da cemrelerin yeri, İslamiyet öncesinden itibaren işaret taşları ile belirlenmişti. Ancak 19. yüzyıla kadar cemrelerin etrafında taşın düşüş mesafesini sınırlandıran bir işaret veya ihata duvarı yoktu. 1875 yılı başında Cemretü’l-Akabe’nin çevresine demir parmaklıklar yapılmış, bu şekilde cemreye fazla yaklaşmaktan doğabilecek izdiham önlenmek istenmiştir. Ancak halk tarafından taş atılacak mekânın genişletildiği şeklinde anlaşılabileceği endişesiyle bu parmaklıklar bir yıl sonra kaldırılmış ve her üç cemrenin etrafına taşların düşeceği yeri belirleyen havuz biçiminde duvarlar inşa edilmiştir. 1975’te cemrelerin bulunduğu mevki, izdihamı önlemek için 40-80 metre eninde ve 1 km. boyunda bir yolla iki katlı olarak yeniden düzenlenmiş, zaman zaman olduğu gibi 2006 haccında da birçok hacının izdihamdan vefat etmesi üzerine taş atış yerlerinin genişletilmesi çalışmaları yapılmıştır.