Mescid-i Cin
Mekke-i Mükerreme Mezarlığı, Cennet-ül Muallâ’nın yakınında ve Harem’i Şerif’in yaklaşık 2 km. kuzeyinde, şehre hâkim bir tepenin üzerinde bir mescid-i şeriftir. Erken dönemlerden itibaren Mekke’nin asayişini sağlamakla görevli gece bekçilerinin bu tepede toplanarak nöbet değiştirmelerinin âdet olması sebebiyle “Mescidü’l-Hurrâs” adıyla da bilinir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) değişik zaman ve mekânlarda cinlere vahiy tebliğ etmek için Kur’an-ı Kerim okurlardı. Bir gün Abdullah b. Mes‘ûd’la birlikte Hacûn yakınlarında bir yere gittiklerinde toprağa bir çizgi çekerek ondan bunu aşmamasını istemiş ve çizginin ilerisinde cinlere Kur’an-ı Kerim okumuştur. Bundan dolayı buraya “mevziu’l-hat”, daha sonra bu noktada yapılan mescide de Mescid-i Cin adı verilmiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Hicret’ten üç yıl evvel Tâif’ten dönerken bu mescidin arsasında sabah namazı kıldı. Namazda okuduğu Kur’ân-ı Kerim’i cinlerden yedi kişi dinlemiş ve iman etmişlerdi. Halen camiye, isimleri bir duvarına yazılmış olan yedi cinin Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e bu mevkide biat etmeleri sebebiyle “Mescid-i Bey‘a” da denilmektedir.
Buraya ilk mescidi 1700’de Mekke-i Mükerreme’ye gelen İbrahim Ağa adlı bir mimar yapmıştır. Son olarak 1943 (Hicri 1362) yapılan mescit, 2000 yılında yıkılarak yenilenmiştir.