Müzdelife
Müzdelife: Arafat ile Mina arasında, Harem sınırları içerisinde, Arafat vakfesinden sonra ikinci vakfenin yapıldığı mukaddes yerdir. Toplam alanı 963 hektar olan ve günümüzde sınırları işaret levhalarıyla belirlenen Müzdelife, Mekke-i Mükerreme’ye 13 km. mesafededir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Veda Haccı’nda Arafat vakfesinin ardından Müzdelife’ye gelip Kuzah Tepesi’ne yakın bir yere inerek yatsı vaktinde akşamla yatsı namazını birleştirerek kıldırdı. Müzdelife, yakınlık ve toplanmak manasına gelir.
Hac mevsiminde Arafat’tan inen insanların toplanarak zikir, dua ve vakfe ile Allah’a yaklaşmaları sebebiyle, bu yerin Allah’a yaklaştırmasından dolayı verilmiştir. Yine Müzdelife, Hz. Âdem ile Hz. Havva Validemizin Arafat’tan sonra zifaf oldukları (buluştukları) yerdir. İnsanların toplanıp bir araya geldikleri; akşam ve yatsı namazlarını, yatsı vakti girdikten sonra birlikte kıldıkları için “toplanma, bir araya gelme” anlamında Cem’ diye de adlandırılmıştır.
Aayrıca bazı âlimler Kur’ân-ı Kerim’de:
فَاِذَٓا اَفَضْتُمْ مِنْ عَرَفَاتٍ فَاذْكُرُوا اللّٰهَ عِنْدَ الْمَشْعَرِ الْحَرَامِۖ
“Arafat’tan indiğiniz zaman Meş’ari Haram yanında Allah’ı zikredin” (Bakara Sûresi, 198. Ayet) ayet-i kerimesinde geçen “Meş’ari Haram” ile Müzdelife’nin kast edildiğini söylemişlerdir. Diğer bazıları da bunun Müzdelife’de Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in vakfe yaptığı Kuzah Tepesi olduğunu ileri sürmüşlerdir. Müzdelife’de Kuzah Tepesi’nin yanında Mescid-i Meş’ari Haram (Mescid-i Âdem) isminde bir mübarek mescit vardır.
Müzdelife Vakfesi:
Müzdelife’de vakfe yapmak vaciptir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Veda Haccı’nda Arafat vakfesinin ardından Müzdelife’ye gelip Kuzah Tepesi’ne yakın bir yere inerek yatsı vaktinde akşamla yatsı namazını birleştirerek kıldırdı. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), fecre kadar dinlendikten sonra erkence kalkıp sabah namazını kıldırdı. Daha sonra devesine binerek Kuzah Tepesi’ne geldi ve Cenab-ı Hakk’ın, “Arafat’tan indiğiniz zaman Meş’ari Haram yanında Allah’ı zikredin” emri doğrultusunda kıbleye dönüp tekbir ve tehlil getirdi, dua etti. Ortalık ağarıncaya kadar vakfesini sürdürdü. Güneş doğmadan Mina’ya hareket etti. Müzdelife, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e üzerinde kul hakkı olanların da bağışlanacağına dair müjdenin verildiği, şeytanların ise perişan olduğu yerdir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Arafat’ta ümmetinin affı için yaptığı duayı burada da tekrarlamış ve bunun ardından gülümsemişti. Bunun sebebi sorulunca “duasının Allah tarafından kabul edildiğini, bunu öğrenen şeytanın nasıl perişan olduğunu gördüğü için” gülümsediğini ifade etmiştir. Hacıların güneş battıktan sonra Arafat’tan ayrılıp arefe gününü bayram gününe bağlayan geceyi sabah namazı vaktine kadar Müzdelife’de geçirmeleri Hanefi ve Şâfii mezheplerine göre sünnet, Malikilere göre mendup, Hanbelilere göre müstehaptır. Belirli bir süre kalarak vakfe yapmak ise bu mezheplere göre vaciptir.
Müzdelife Vakfesinin Zamanı: Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in güneş doğmadan Müzdelife’den ayrılmasını esas alan Hanefilere göre vakfenin zamanı, Kurban Bayramı günü fecri sadığın doğması (sabah namazı vaktinin girmesi) ile başlar, güneşin doğması ile biter. Bu süre içinde az bir vakit dahi olsa Müzdelife’de bulunursa vacip yerine gelmiş olur. Hanefi mezhebine göre fecirden önce veya güneş doğduktan sonra yapılan vakfe geçerli değildir.